30 Aralık 2008 Salı

ve diğer kadınlar

Pazar günü bir konsere gittim. Burada yemekler güzel değil, sokaklar bakımsız, en yeni otel bile 80'lerden kalmış gibi, insanlar yoksul ama sanat deyince akan sular duruyor. Hükümet yolları yenileyeceğine konser salonu yaptırıyor, resim atölyesi açıyor, tiyatro turneleri düzenliyor. Bu konser de devrimin 50. yılı şerefineydi. İlk yarıda muhteşem bir senfoni orkestrasının yorumladığı klasik müzik, ikinci yarıda ise Kübalıların en ünlü ses sanatçılarından biri olan Omara Portuondo'yu dinledik. 80 yaşındaki Omara, büyüleyiciydi. Güçlü sesinde en ufak bir kayıp olmadığı gibi, her şarkısından sonra ayakta alkışlayan seyircileri kırmayıp 3 şarkı daha, orkestrasız, saf sesiyle söyledi, söyletti. Şiddetle tavsiye ederim, sözlerinden hiçbir şey anlamasam bile, Omara çikolata pembesi bir şiir gibiydi...



Kadınların dünya nüfusunun çoğunluğunu oluşturduğu Küba profiline bakınca da anlaşılabiliyor. Otobüste, markette, sokakta, plajda en çok görülen şey kadın :) Genç olanlar, her ne kadar fakir de olsalar makyaj ve özellikle manikürden geri kalmıyorlar. Yaşlı olanların ise en büyük zevki, sokakta oturup gelen geçene bakmak. Turist görürlerse de para istemek.





Bertha'yla sokakta tanıştım. Elçiliğin bulunduğu cadde, güzel bir peyzaj ve oturulabilecek banklara sahip. O banklardan birinde oturmuş Türkiye'den getirdiğim (ne kadar da iyi etmişim!) şamfıstıklarını yerken etrafa bakınıyordum. Bertha da yürüyordu. İkimiz de birbirimize baktık bir süre, sonra ben şamfıstık ikram ettim. Çok düzgün bir İngilizceyle teşekkür edince şaşırdım, çünkü burada İngilizce bilen bulmak çok zor. (birkaç kere marketteyken, baktım nasıl olsa İngilizce de anlamıyorlar, Türkçe konuştum, anlaştık neticede :) Nereli olduğumu sordu Bertha, Türkiye'denim deyince yüzü aydınlandı, ne kadar güzel bir tesadüf bu dedi. Meğer cebinde bir Türk arkadaşına yazdığı mektupla dolaşıyormuş. Bir Türk'e rastlarsa vermek için. Sonra yanıma oturdu Bertha ve başladık konuşmaya. Bir süre sonra Fransızca konuşmaya başladı, Fransızcası da kusursuzdu. Meğer buradaki Alliance Française'de öğretmenlik yapmış 20 yıl boyunca. Ancak devrim karşıtı olduğu için, seçtiği metinler, okuttuğu şiirler hep özgürlük kavramını anlatan şeyler olduğu için (l'expression libre, l'idée de liberté, les chansons que je choisissais refletaient mon amour pour la liberté), diğer Kübalılar gibi itaat etmediği için, kendi kocası tarafından ihbar edilmiş ve tutuklanmış. (burada devlet kendi ailenize bile güvenmeyin diye sıkı sıkı öğütlüyormuş. Ve kendi babasını, annesini, kardeşini ya da eşini 'bu devrim karşıtıdır' diye polise ispiyonlayan bir çok insan varmış). Sonra işinden atılmış, adı devrim karşıtına çıktığı için kimse bir daha da iş vermemiş. Zaman içinde, şu anda 62 yaşında olan Bertha ve oğlu birkaç defa daha tutuklanmışlar. Şimdi burada tanıştığı turistlerin yardımıyla ayakta kalmaya çalışıyorlar. Tek hayali ise, babasının doğduğu Karayip adası Antigua'ya gidebilmek. Küba, oğlu ve Bertha için Antigua vizesini Ocak sonuna kadar vermiş. (burada herkes her istediği zaman yurtdışına çıkamıyor. Ancak davet edilirse ve geri döneceğine dair garanti verirse, belki, izin veriyorlar. Giden de çoğu zaman geri gelmiyor). Bertha, Ocak sonuna kadar alması gereken uçak bileti için (iki kişi 1200 $), Havana'da tanıştığı turist arkadaşlarına mektuplar yazıyormuş. Ancak şimdiye kadar geri dönen olmamış :(


Benim tek varlığım yılbaşı için aldığım Milli Piyango biletim. Umarım Bertha'ya da yarar.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder